31 Aralık 2019’da Çin’in Hubei Eyaletindeki Wuhan şehrinde
bir grup pnömoni vakasına yapılan testlerde yeni tür bir korona virüsün tespit
edilmesinden bu yana dünya genelindeki toplam COVID-19 vaka sayısı 262 milyonu,
COVID-19 kaynaklı toplam ölüm sayısı ise 5 milyonu aşmıştır. COVID-19 pandemisi
bir yandan toplum sağlığını tehdit ederken bir yandan da reel ekonomi ve maliye
politikalarını da olumsuz etkilemiştir.
Küresel ekonomi 2020’de bir önceki seneye kıyasla %4 oranında küçülmüş,
dünyada genel devlet bütçe açığının toplam gelire oranı 2021’in birinci
çeyreğinde %100’ü aşmış ve küresel borç yılın ikinci çeyreğinde 300 trilyon
dolar ile en yüksek seviyesine ulaşmıştır.
Bu durum aynı zamanda kamu hizmetlerinin sunumunda da
aksaklıklara neden olmuştur. Sağlık hizmetlerine olan talepteki artış,
ülkelerin sağlık sistemleri üzerinde ciddi baskı yaratarak acil olmayan sağlık
hizmetleri ve araştırmalarının ertelenmesine neden olmuştur. Pandemi döneminin
henüz başındayken gerçekleştirilen araştırmalar dahi hipertansiyon tedavisinde
%53, diyabet ve diyabetle ilişkili komplikasyonların tedavisinde %49 ve kanser
tedavisinde ise %42 oranında aksaklıklar olduğunu göstermektedir. Klinik çalışmalara hasta alımı nörolojide
%68, endokrin hastalıklarında %80 ve onkolojide %48 oranında düşüş
göstermiştir.